Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi uyarınca anonim şirketlerde “Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemler sunar.”
Mevzubahis kanun maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere bu önlemler; sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin ya da bölümlerinin kapatılması veya küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi ve ya benzer ölçüde uygulamalar olabilir. Bu hükmün uygulanabilmesi için; kanuni yedek akçeler haricindeki açık yedek akçelerle de zararın kapanmamış olması ve arta kalan zararın sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısını geçmesi gerekmektedir.
Diğer açıdan son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar nedeniyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı zaman, derhal toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme ya da sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden biter.
Fakat “şirketin borca batık halde bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler bulunuyorsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı temeline göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço” çıkartmakla görevlidir. Bu bilançodan aktiflerin, şirketin alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması durumunda, yönetim kurulu, bu hali şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirerek iflasını ister.
Diğer taraftan Türk Ticaret Kanunu’nun 377’nci maddesi uyarınca yönetim kurulu ya da herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini talep edebilir. Buna göre iflasın ertelenmesine dair olarak Türk Ticaret Kanunu’nun mevzubahis maddesi dört esas kuralı içermektedir. Şu şekildedir ki;
– İflasın ertelenmesi durumunun bir iyileştirme projesinin varlığı durumunda kabul edilmesi gerekmektedir.
– İyileştirme projesinin emredici özellikte kurallar bulundurası durumunda geçerli olması öngörülebilir.
– İyileştirme projesine uygun kaynakların belirlenmiş olması mecburidir. Proje sahipleri kendi önerilerini iyileştirme şartı olarak koyamazlar. Projede bulunan önerilerin hayata geçirebilmesi için gerekli nesnel kaynakların gösterilmesi ve bunlar içinde öz kaynaklarının da mevcut olması gerekmektedir. Bu bağlamda fedakarlık pay sahiplerinden gelmelidir. Aksi durumda iflas ertelemesi alacaklıları oyalayan bir araç olur.
-Ayriyeten yönetim kurulunun iyileştirici önlem ve önerilerini oluşturması ve vaziyeti açıklayıcı raporda yer vermesi mecburidir.