Sosyal güvenlik sisteminin 3 ayağı var… Sosyal sigorta, sosyal hizmet ve sosyal yardım. Sosyal sigorta sistemi, prim ödeme ve karşılığında bazı hizmetlerden yararlanma esasına dayanıyor.
Çalışanların emeklilik hakları gibi… Sosyal hizmet, sigorta sisteminin dışında kalmış kişilere doğrudan yardım yapılmaması ve bu kişilere belirli hizmetlerin sağlanması anlamına geliyor. Örneğin, yaşlılara yönelik bakım ve ulaşım hizmeti sağlanması… Sosyal yardım ise doğrudan gerekli koşulları sağlayan kişilere parasal veya ayni şekilde yardım yapılması anlamını taşıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre, 3 milyon haneye 20.4 milyar TL sosyal yardım yapılmış. Yapılan sosyal yardımların gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1.38. Türkiye’de yaklaşık 19.4 milyon hane var. Bu iki rakam birbirine oranlandığında hanelerin yaklaşık olarak yüzde 15’ine sosyal yardım yapıldığını söylemek mümkün. Ortalama hane halkı büyüklüğünün 3.8 olduğunu ortaya koyan istatistiklere göre toplamda 11.5 Milyon kişiye sosyal yardım yapılması söz konusu.
Sosyal yardım alan 3 milyon hanenin 2 milyon 274 binine sosyal yardımlar düzenli olarak yapılıyor. Yani, söz konusu hanelerin yüzde 75’i düzenli olarak bir sosyal yardımdan yararlanıyor.
Düzenli olarak sosyal yardım alan hane sayısının yüksek olması, sosyal yardımların bir anlamda amacının dışına çıktığını ve sosyal yardım almanın çalışmanın alternatifi olarak düşünülmeye başlandığını gösteriyor.
Sadece yoksullar almıyor!
Yoksulluk istatistikleri ile sosyal yardım rakamlarını birlikte yorumladığımızda, sosyal yardımlardan sadece yoksulların mı yararlanıyor olduğu sorusuna cevap bulmak mümkün. Kişi başı günlük harcaması cari satın alma gücü paritesine göre 4.30 doların altında kalan kişi oranı 2013 yılı verilerine göre yüzde 2.06. Bu oranı 2013 nüfusuna oranladığımızda 1 milyon 579 bin kişinin bu sınırın altında kaldığını görüyoruz. Sosyal yardım alan hane sayısının 3 milyon olduğunu düşündüğümüzde, yoksulluk sınırının üzerinde yer alan kişilerin de sosyal yardımlardan yararlandığını söylemek mümkün.
Sosyal yardım almak yalnızca yoksulluk şartına tabi değil. Eşi vefat etmiş veya ailesinden birisi askere gittiği için muhtaç duruma düşme riski olan kişilere, yine belirli şartları sağlamaları kaydıyla daha kaliteli eğitim ve sağlık hizmetleri için sosyal yardımlar verilebiliyor. Ancak bu rakamın yoksul kişi sayısının oldukça üzerinde olması, sosyal yardımların amacına ulaşıp ulaşmadığını ve gerçekten adil bir şekilde dağıtılıp dağıtılmadığını sorgulatacak cinste.
İstihdam bağlantısı gayet zayıf
Sosyal güvenlik sistemi içerisinde esas olan kişilerin çalışması ve sosyal sigortalardan yararlanmasıdır. Bu nedenle sosyal yardım ancak çalışamayacak durumda olanlar ile muhtaç durumdakilerin yararlanması gereken mekanizmalardır. Türkiye’de sosyal yardımlar ile istihdam bağlantısının bir an önce kurulması, sosyal yardımların sürekli bir gelir kapısı olarak görülmesinin önüne geçilmesi ve sosyal yardım alanların istihdama yönlendirmeleri gerekiyor. Bu kapsamda 1 Nisan 2010 tarihinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu Kararı ile kabul edilen bir eylem planı mevcut. Ancak veriler sosyal yardım ile istihdam bağlantısının halen daha kurulamadığını ortaya koyuyor.
Bu eylem planı kapsamında geçici istihdam görevlisi olarak çalışan kişiler bulunuyor. Söz konusu kişiler, Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sistemi’nde yer alan, gelir testi sonucu genel sağlık sigortası primi devlet tarafından ödenen ve çalışanı bulunmayan hanelerde 18-45 yaş arası engelli olmayan bireylerin listesini oluşturuyor. Listedeki kişilere yönelik istihdam görüşmeleri ve istihdama yönlendirme faaliyetleri yürütülüyor. 2014’te 100 bin 478 kişi ile istihdam görüşmesi yapılmış, 15 bin 616 kişi İŞKUR’a kaydedilmiş ve 4 bin 87’si işe yönlendirilmiş durumda. Ancak sosyal yardım alan kişi sayısı düşünüldüğünde bu rakam çok düşük kalıyor.
Şeffaflık çok önemli
Sosyal yardımlar konusunda yürütülmesi gereken en önemli faaliyet ise sosyal yardımların dağıtılmasında şeffaflık ve objektiflik kriterlerinin esas alınmasını sağlayacak sistemlerin kurulmasıdır. Bu konuda yürütülen bazı çalışmalar olmasına rağmen söz konusu çalışmalar ne yazık ki yeterli seviyede değildir. Bu konuda hazırlanan Sosyal Yardım Karar Destek Sistemi altyapısı, hanelerin yardım geçmişini ve benzer özellikli hanelerin durumlarını karşılaştırmalı olarak görmeye imkan tanıyan yapısı sayesinde şeffaflık ve objektiflik kriterlerinin hayata geçmesini sağlayacaktır. Bu şekilde, mütevelli heyetleri daha objektif kararlar verebilecektir. Ancak bu konuda oluşturulan altyapı henüz hayata geçmediği için konuya ilişkin kamuoyu hassasiyeti devam etmektedir.
Düzenli ve geçici yardımlar neler?
Gerekli koşulların sağlanması halinde düzenli olarak verilen sosyal yardımlar, şartlı eğitim, sağlık ve gebelik yardımları. Bunun dışında, eşi vefat etmiş kadınlara ve muhtaç asker ailelerine yapılan yardımlar ile 2022 sayılı Kanun kapsamında yapılan 65 yaş aylığı ve evde bakım aylığı yardımları düzenli olarak ödenen sosyal yardımlar. Geçici sosyal yardımlar ise tek seferde ödenen yardımlardan oluşuyor. Geçici olarak yapılan sosyal yardımlar; gıda, yakacak, barınma, eğitim, sağlık, engelli ,ihtiyaç, özel amaçlı, giyim ve diğer aile, istihdam ve tek seferlik yardımlar olarak adlandırılıyor.
– 2014’te 675 bin 193 haneye 226 milyon TL gıda yardımı yapılmış.
– Barınma yardımı kapsamında 22 bin 609 haneye 103 milyon TL yardım yapılmış.
– Sosyal yardımların en çok spekülasyona açık olduğu kömür yardımında ise 2013 yılında toplam 2 milyon 106 bin haneye 2 milyon 142 bin ton kömür yardımı yapılması söz konusu olmuş. Her üç yardım türünde de hukuki bir mevzuat olmadığı ve sosyal yardım alacak kişiler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından tespit edildiği için hanelerin seçimi konusunda tartışmalar söz konusu.
– Bunun dışında, 276 bin 680 haneye eşi vefat etmiş kadınlara yönelik, 62 bin 693 haneye ise muhtaç asker ailelerine yönelik sosyal yardım girmiş durumda.